CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, BoÄŸaziçi Üniversiteliler DerneÄŸinin 14. Genel Kurulunda, pek çok yakın çalışma arkadaşının mezun olduÄŸu BoÄŸaziçi Üniversitesiyle ilgili her konuyu uzun zamandır yakından takip ettiÄŸini ve destek verdiÄŸini anlattı.
İş dünyasında da güçlü bir yeri olan üniversitenin daha iyi yere gelmesi için mezunlara görev düÅŸtüÄŸünü ve dünyanın her yerinde köklü üniversitelerin en büyük maddi, manevi destekçilerinin, o üniversitelerin mezunlarının kurduÄŸu sivil toplum kuruluÅŸları olduÄŸunu belirten ErdoÄŸan, BoÄŸaziçi Üniversitesinde de böyle bir geleneÄŸin yaÅŸatılmasından memnuniyet duyduÄŸunu ifade etti.
ErdoÄŸan, üniversite yönetiminin de mezunlarla ve onları temsil eden sivil toplum kuruluÅŸlarıyla yakın iliÅŸki içinde bulunmasının faydalı olduÄŸunu vurgulayarak, "Bu büyük birlikteliÄŸin ve iÅŸbirliÄŸinin saÄŸlayacağı güç, kamunun tüm imkanlarının üzerinde bir sinerji ortaya çıkaracaktır. Büyük iddiaların sahibi BoÄŸaziçi'ne de iÅŸte böyle örnek bir yaklaşıma liderlik etmek yakışır, yaraşır." dedi.
"Türkiye, pek çok evladını zihnen kaybetmiÅŸtir"
BoÄŸaziçi Üniversitesinin halen Türkiye'nin en prestijli, en önemli yüksek öÄŸretim kurumlarından biri olduÄŸunu dile getiren ErdoÄŸan, "Bununla birlikte BoÄŸaziçi Üniversitemizin bizim gönlümüzden geçen konuma ulaÅŸamadığını da belirtmek durumdayım." dedi.
ErdoÄŸan, "Çünkü bu üniversitemiz, biraz önce Mevlana Hazretleri'ne atıfla ifade ettiÄŸim hususta açıkçası biraz zayıf kalmıştır. Bu ülke ve bu milletin deÄŸerlerine yaslanamadığı için küresel bir marka haline gelme çabalarında da hedeflerine tam manasıyla ulaÅŸamamıştır. Üniversitemizin temelinin yabancı bir eÄŸitim öÄŸretim kurumuna dayanıyor olması bu zemine oturmasına asla mani deÄŸildir. İstenmesi halinde 1971'de zaten baÅŸlamış olan bu dönüÅŸümü çok rahatlıkla rahatlıkla ilerletmek mümkündür. Çok seslilik ile kendi ülkesine ve milletine yabancılık arasında çizgiyi doÄŸru çizmeden de bunu baÅŸaramayız. Batı ülkelerindeki üniversiteler, soruyorum, çok sesli deÄŸil mi? Peki bunlardan hangisinin sürekli kendi devletine, kendi halkının deÄŸerlerine karşı faaliyet yürüttüÄŸünü duydunuz, gördünüz. Böyle bir ÅŸey var mı?" deÄŸerlendirmesini yaptı.
"Asıl mesele, zihin olarak nerede durduğunuzdur"
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Sorbonne'daki doktorasını birincilikle tamamladıktan sonra mezuniyet töreninde isteÄŸi sorulduÄŸunda Nurettin Topçu'nun, üniversitenin giriÅŸ ve çıkış kulelerine Türk bayrağı asılmasını talep ettiÄŸini ifade ederek, "Mesele bu, ruh bu. Dünyanın en iyi üniversitelerinden eÄŸitim görmekle yerli ve milli duruÅŸ sahibi olmak, asla birbirinin zıttı deÄŸildir." dedi.
ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:
"Çünkü asıl mesele, fiziken nerede olduÄŸunuzdan ziyade zihin olarak nerede durduÄŸunuz meselesidir. Merhum istiklal ÅŸairimiz Mehmet Akif'in, Asım'ın nesli hayali ile Tevfik Fikret'in Batı'ya eÄŸitime gidip papaz olarak hayatını sürdüren oÄŸlu Haluk'un nesli arasındaki farkı asla unutmamalıyız. Türkiye, son 200 yılda bu dengeyi doÄŸru ÅŸekilde kuramadığı için yurtdışına gönderdiÄŸi veya içeride aynı anlayışla yetiÅŸtirdiÄŸi pek çok evladını fiziken deÄŸil ama zihnen kaybetmiÅŸtir. Sıkıntımız bu. BoÄŸaziçi Üniversitemizin, derneÄŸimizin katkılarıyla maziden atiye kuracağı güçlü köprüyle bu bakımdan da kısa sürede ülkemiz ve dünya akademi hayatında hak ettiÄŸi yeri alacağına inanıyorum. Bu doÄŸrultuda atacağınız her adımda CumhurbaÅŸkanı olarak daima yanınızda yer alacağımı özellikle belirtmek istiyorum. Açık konuÅŸmayı severim. Çünkü kesinlikle gizli hafıza kaydım yoktur. İster yerli ister yabancı ne olursa olsun, ister içeride ister dışarıda açık konuÅŸmak. Bakınız hep söylenir; eÄŸitim-öÄŸretim özgürlüÄŸü, düÅŸünce özgürlüÄŸü, bunlar hep konuÅŸulur. KonuÅŸulması güzel de acaba uygulamaya gelindiÄŸi zaman, diyelim ki BoÄŸaziçi Üniversitesi, buradaki hocalarımız, bu iÅŸe nereye kadar acaba ÅŸöyle pergellerini açıyorlar? Burası çok önemli. Çünkü belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli bir fikrin savunucusu deÄŸilse ona kapıyı kapa. Bu mu özgürlük? Çünkü eÄŸitim öÄŸretim kurumlarının bu noktada bir defa kefeni yırtması lazım. Ehliyet, liyakat kimdeyse onun girmesi lazım, önünün de kapatılmaması lazım."
"Kendisini Amerika'da yaÅŸayan bir ÅŸarlatana adayanlardan hiçbir ÅŸey olmaz"
Selçuklu'yu yıkılışa götüren haÅŸhaÅŸi dalgasının bir yanıyla cehalet, bir yanıyla vahÅŸet koktuÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, bugün de Türkiye'nin benzer saldırılarla karşı karşıya olduÄŸunu ifade etti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, FETÖ ihanet çetesinin, etkisine aldığı insanların zihinlerini örgüte karşı kayıtsız ÅŸartsız bir itaat duygusuyla çökertirken gerektiÄŸinde 15 Temmuz'da olduÄŸu gibi en acımasız vahÅŸetlere de yöneltebildiÄŸini vurguladı.
ErdoÄŸan, "Ülkesine, milletine ve insanlığa hizmet etmek yerine zihnini ve yüreÄŸini Amerika'da yaÅŸayan bir ÅŸarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da olmaz Müslüman da olmaz." ifadesini kullandı.
"Bu, İslami bir yöntem deÄŸildir"
ErdoÄŸan, defalarca yapılan bu uyarının önemine iÅŸaret ederek, bunların boÅŸuna sorulmadığını kaydetti.
ErdoÄŸan, "Birileri gelip karşınıza sen düÅŸünme, sen akıl etme, sen muhakeme yapma sen sadece söyleneni yerine getir, gerisine karışma diyorsa bilin ki orada bir ÅŸeytanlık vardır. Åžu anda Pensilvanya olayı böyle deÄŸil mi? Orada bir murakabe var mı? Orada hakikaten bir deÄŸerlendirme, sorgulama böyle bir ÅŸey var mı? Ne diyor oraya tabi olanlar? 'O dediyse doÄŸrudur.' Burada hocalarım var beni bağışlasınlar, bir tane profesör müsveddesi var, aynen twettinde ÅŸu ifadeyi kullanıyor, Pensilvanya için, 'O bize ÅŸah damarından daha yakındır' diyor. Profesör ha... Allah'ın ayetinde bize ÅŸah damarından yakın olan sadece Allah'tır, Allah'tan baÅŸkası yoktur." ifadelerini kullandı.
Bu ifadenin "Allah'a ortak koÅŸmak" olduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, "Sen bunu nasıl söylersin, o kim? Åžarlatanın teki. Sen nasıl bu ifadeyi böyle kullanırsın. Bu İslami bir yöntem deÄŸildir, bu İslami bir kavrayış deÄŸildir. Bilimsel bir yöntem de hiç deÄŸildir. Uzun süredir iÅŸte bu ÅŸekilde inancımıza ters, fıtratımıza ters, ilmimize ters bir dayatmayla karşı karşıyayız. Hamdolsun, milletimiz tarihinden tevarüs ettiÄŸi irfanıyla, sezgisiyle bu çarpıklığın farkına varmıştır. Artık her yerde her mahfilde, her dost sohbetinde bu sorgulamaların yapıldığını görüyorum, duyuyorum. Bundan ayrıca mutluyum." diye konuÅŸtu.